Allah Lafzı Celalinin okunuşu:
Allah Lafzı Celali özel bir kelimedir. Bu kelimenin başında harfi tarif diye bilinen elif lam takısı yoktur. Her harf kelimenin kendi kökünde olan asli harflerdendir.
KELİME-İ TEVHİD:
Kelime-i tevhid doğru okunuşu Allah lafzı Celali’nin İLLA edatından ayrılarak okunuşu ile mümkündür. Yani ; LA İLAHA İLLA ALLAH MUHAMMEDUN RASULU ALLAHİ diye okunmalıdır.
KELİME-İ ŞEHADET:
Kelime-i şehadetin doğru okunuşu :
EŞHEDU EN LA İLAHA İLLA ALLAH VE EŞHEDU ENNE MUHAMMEDEN ABDUHU VE RASULUHU
Yani 4 harften müteşekkildir(oluşmaktadır). Hiçbiri ATILAMAZ, ULANAMAZ. Eğer atar veya ulamaya kalkarsak şu kelimeleri okuruz lah, ulah, lallah ,ullah … ( örnek : kitab ullah , Rasul- ULLAH, RASU- LALLAH , HUVE – LLAH) Öyle ise ALLAH lafzı celalinin doğru harekelenişindede şeddeye yer yoktur yani en başta harekelediğimiz gibi veya şeklinde yazılmalıdır.
İmamı Şafi, Sibeveyh ve El Halil (ki bu iki zat Arap dilinin gramer esaslarını ortaya koyan zatlardır), kitapları halen kaynak kitap olarak kullanılmaktadır. Yukarıda söylediğimiz görüş bu alimlerin görüşüdür. Ya El Rahman diyemiyeceğimizi Ya nida harfinden sonra Elif Lam düşeceğini biliyoruz. Yani Ya Rahman deriz. Bu harfi tarifin ispatıdır. Fakat Allah lafzının başına Ya nida harfi gelirse Elif Lam takısını düşürüp Yallah diyemezsin. Ağzından açık bir şekilde Allah lafzı çıkmalıdır. Yallah diyemezsin. Bu görüşü kabul eden alimler genelde baştaki elif’in ibn kelimesindeki gibi vasıl hemzesi olduğunu savunurlar. Ibn kelimesinin başına Ya nida harfi gelirse Yabne diye okunur. Fakat Allah lafzının başına Ya gelirse yukarıda da söylediğimiz gibi Yallah diyemeyiz. O zaman Kur’an-ı Hakim de ve Allah lafzının geçtiği her yerde açık şekilde Allah demek zorundayız. Yoksa Ullah Lallah İllah ve Lah gibi Allah’ın ismi olmayan kelimelerin lafızları söylemiş oluruz. Allah’ın (c.c.)99 isminin içinde Ullah Lallah Lillah Lah diye hiçbir ismi yoktur. Öyle ise ALLAH lafzı celalinin doğru harekelenişindede şeddeye yer yoktur yani en başta harekelediğimiz gibi veya şeklinde yazılmalıdır.
Büyük İslam alimlerinden İmam Şafii, Ebu’l- Meâlî, el- Hattâbî, el- Gazzali ve meşhur dilcilerden Halil b. Ahmet ile Sibeveyh, Allah isminin başındaki “el”in marifelik için getirilmiş lam-ı tarif olduğunu da kabul etmezler. Onlara göre bu takı kelimenin aslındandır. Bunun isbatını şöyle yapmışlardır: Eğer Allah isminin başındaki “el” lam-ı tarif olsaydı, başına direk nida harfi getirilemezdi.
ve diyemediğimiz gibi. Halbuki bu ismin başına direk nida edatı getirilip denmektedir. Bu söyleyişe göre “el” lam-ı tarif olmadığından başındaki hemze de, hemze-i vasıl değildir. Çok kullanıldığı için cümle ortasında bulununca -nida edatıyla kullanılışı hariç- dile kolaylık olması için, hemze-i vasıl muamelesi görmüştür. (bk. el- Kurtûbî, Muhammet, b. Ahmet, el- Cami’ li ‘Ahkâmi’l- Kur’an, Beyrut, 1985, c.1, s. 103; el- Vasitî, Muhammet Murtezâ, Tacu’l-‘Arûs, Beyrut, 1994, c.19, ELH maddesi
Madem ki baştaki elif lam harfi tarif değil, vasıl hemzesi de değil nasıl olurda; Çok kullanıldığından bahanesi ile kural hiçe sayılarak vasıl hemzesi gibi okunur.zorla baştaki elif lam hiçe sayılmak istenmiş ve kurallar haricinde bir kural uydurularak uygulanmıştır.
a) Vasıl Hemzesi: Vasıl halinde düşer, vasılsız ise okunur. Peki hangi hallerde vasıldır.
- Üç harfli fiillerin emirleri
- Üçten fazla harfli fiillerinde; Mazi fiili, Muzari fiili, emir ve masdarların başında bulunan hemzeler de vasıldır.
وَاضْرِبْ ، وَاسْتَفْعَلَ ، وَاسْتِغْفَارٌ
Görüldüğü gibi Allah(cc) Lafzı Celili başındaki hemze hemzei vasl babında yoktur.
Subhana Allahi:
سُبْحَانَ اَلْلَهِ
Semia Allahu:
سَمِعَ اَلْلَهُ
Her namazda Ruku’da SemiaAllahu dememiz gerekirken biz Allah lafzındaki elif i atlayarak, okumayarak Allah (ayn ile عَلَّه diyoruz, bu söyleyişte سَمِ semi diyerek fiili, Allah (ayn ile) عَلَّه diyerek Allah lafzını bozuyoruz. Bundan kurtulmanın yolu ise Semia Allahu سَمِعَ اَلْلَهُ diyerek iki kelimeyi “TERTİL İLE” okumaktır. “TERTİL” işte budur. Yani tane tane okumak ve kelimeleri bozmadan hakkını vererek harflerin mahrecinden çıkarmaktır.
Ahazahu Allahu :
…فَأَخَذَهُ اَلْلَهُ
Yukarıdaki ayetlerde geçen Ahazahu Allahu “O’nu Allah aldı”demektir Fakat tecvid’in bize okuttuğu Ahazahullahu ifadesinin çevirisi ise “Hullah aldı,” demektir. Allah’ın 99 ismi içerisinde Hullah diye bir ismi yoktur.
Maşae Allah :
İnşae Allah :
İki ifadede de gördüğümüz gibi şae fiili bulunmaktadır.
Sözlükteki anlamı : Dilemek, istemek anlamına gelir. Fakat biz okurken “şaAllah” diyerek fiili iptal ediyoruz. Onun yerine anlamı olmayan bir “şa” demiş oluyoruz. Bu iki ifadenin okunuşu ise İNŞAEALLAH veMAŞAEALLAH olmalıdır.
Bu örneklerden de görüldüğü gibi tevcid Kur’an-ı Kerim’i güzelleştirmek değil telaffuzdaki değişiklikler ile kelimeleri tahrif etmektedir. Kur’an-ı Kerim okunurken hiçbir tecvid kuralı uygulanmamalı görülen her harf değiştirilmeden okunmalıdır.