|
Uyandım Ferahlığa
Meğer dünyaya geldiğim gün değilmiş doğumum... Kandırılmışım yıllardır. Bana gösterilen tarihe " Tamam " deyip, kabullenmişim... Hayat dünyaya gelişle başlamazmış meğer...
Hayat tek bir yerde başlarmış, bitmesini istemezcesine...İnsanın ayrılmak istemediği tek bir yer varmış...
Huzur duyduğu, yakınlığı içini yakar gibi hissettiği, dünyadan uzaklaşıp ahirete yol aldığı tek yer...
Yıllardır kandırılmışım... Aslında gitmek istediğim yer hep belliymiş.
Dünyaya dalmışım ve mutlu olduğum yeri şaşırmışım. Oysa "secde" en mutlu olduğum yermiş...
Oysa "secde" kalkmak istemediğim tek boyun eğişmiş...
Oysa "secde" alnımın bilinçli olarak seccademe değdiği cennet yoluymuş...
Tüm karanlıkların aydınlığa kardeş olduğu tek yermiş... Bulunmaktan sıkılmadığım, cennetten bir bahçeymiş...
Oysa "secde" Yaradan'ımı titreyerek hissettiğim tek yermiş...
"Secde" yaşadığımı hissettiğim, güzelliklerle dolu bir hayatın nişanıymış. Yaşamamışım öncesinde.
Alnımın sedeyle şereflendiği ilk anmış doğumum. Onunla başlamış hayat!
Onunla başlamış bilinç kaybının bitişi. Onunla başlamış ruhumun bitmek bilmeyen azaptan kurtuluşu.
Onunla başlamış her güzellik... Kıldıkça namazı, tekrar tekrar yaşamak ister olmuşum her anını.
Yakınlığın engüzelini hisseder olmuşum alnımın yere kavuşmasıyla.
Yakınlaştıkça Rahman'ı, hissettikçe yakınlığı yaşamaktan zevk alıyor olmuşum.
Şükreder olmuşum namazımla Rabbime; bu dünyaya gelip alnımı secdeye değdirme şerefine eriştim diye.
Uyanışım olmuş "secde" karanlık bir rüyadan... Uyanışım olmuş bembeyaz, günahlardan arınmış sabahlara...
Ya uyanamasaydım bu ferahlığa?! Aydınlık sandığım her namazsız sabahta bunalan ruhum, neyle huzuru yudumlardı?! Gayesiz hayatım nasıl anlam bulurdu?! Yüzümdeki namazsızlık hüznü nasıl birdaha gelmemek üzere kaybolurdu?!
" İnandım" dememe rağmen nasıl çıkardım Rabbimin karşısına secde görmemiş bu yüzle?!
Tatların en güzeli, namazın verdiği tadı nasıl hissederdim alnım secde görmese?!
Rabbim istemese eriştirmezdi elbet beni bu şerefe. Benim yanışım yalnız namazla üzerime doğan güneşin öncesine...
Yanışım duyduğum her ezanı Rabbimin beni beklediğini bilip yine de rükusuz, kıyamsız bırakışıma...
Yanışım, inleyen ezanlara rağmen uyuyor oluşuma...
İsyanım, her namaz vakti aklıma girip beni secdesiz bırakan şeytana! Nefsime isyanım, bütün arzularıyla!
Affet Rabbim şeytana uyup emrine itaat etmediğim için...
Affet Rabbim nefsime uyup Seni unuttuğum için...
Affet Rabbim kılmadığım her rekat için...
Affet Rabbim davetini boşa çıkardığı için...
Affet nolur şimdiye kadar huzuruna isteksiz geldiğim için...
Affet Seni sevdiğimi söyleyip. Sana secde etmekten çekindiğim için...
Affet nolur Rabbim beş vakit namazı, herşeyimi veren Yaradanıma çok gördüğüm için...
Affet ki; umut bulsun yüreğim "rızanı almaya"
Affet ki; cehennemin korkusundan seccademi ıslatan yaşlarım, vazgeçip dönüşsün mutluluğa...
Affet ki; karanlıklardan çalıntı olmasın yüreğim bir çırpıda...
Affet ki; rahat olayım karşında... Affet nolur! Gözyaşlarıyla geldim huzuruna...
Facebook'ta Paylaş
Bugün 96729 ziyaretçikişi burdaydı!
|
|