İmam ZUFER
(110 -150 h.)
Fakihlerin büyüklerinden ve Hanefilerin imâmlarından bir zattır. Kendisi ikinci tabakadan olup, mezhepte müctehid idi. Fikirleri ve irfanı genişti. Asîl bir mesleğe bağlı,necip ve muharrir bir âlimdi.
İsmî Ebu'l-Handil veya Ebu Halid, Züfer bin Handil bin Salih el-Kûfî'dir. Kitab yazan on zattan biridir.
Hicrî 110 senesinde cihana ayak basmış, 150 senesinde dünyanın keşmekeşinden kurtulmuşlardır.
Babası, Isfahan'da Hendil şehrinin valisiydi. İmâm Züfer de orada oturuyordu. Başta hadîs-i şerif tahsili yaptı.
İmâm Hanefi'nin meclislerine mazhar olmuşlardır. İmâm Ebu Hanife bu zâtı çok sever, hatta : "Talebelerimin en mükemmelidir." diye taltif buyururlardı.
Meşhûr alimlerden Muhammed bin Abdullah el-Ensarî, Halef bin Eyyub, Asım bin Yusuf, Hilâl er-Razi gibi dehâlar hep İmâm Züfer'in ders halkasından yetişmişlerdir. Biraderinden kalan mirası almak için, Kûfe'den Basra'ya gitmişlerdi. Basra'ya geldiklerinde ahali kendisinin kemâlatına meftun olarak Basra'da kalmasını rica ederler.
Hayli vakit Basra'da kalmış, irfânının yüceliği ile bütün ilim erbabının basiretlerini nurlandırmışlardır. Yüce nâmı, büyüklüğüne yaraşır idi. Her nerede olursa olsun, ilmî meselelerden başka, dünyaya ait boş söz söylemezlerdi. Hatta bir mecliste bu yolda boş bir söz söylenmeye başlayınca, derhal o meclisi terkeder, çıkarlardı. Kadı olmasını teklif ettiler, hatta zorladılar, kabul etmedi. Bunun için evine kapanarak kaybolmuştu. Ahali, İmamın kaybolması üzerine müteessir olmuşlar ve memleketi dolaşarak, İmam Züfer af olundu, ortaya çıksın, diye ni'da etmişlerdi. Bunun üzerine İmam Hazretleri hanesinden dışarı çıkarak tekrar tedrisata başlamışlardır. İmam Hazretleri : "Ben birkaç meseleden başka İmam Azam'a muhalefet etmedim." buyurdular.
Kendisine bir sual sorulduğu vakit, geniş cevap verir, hem de iddia olunan şeyi kati delillerle isbat ederlerdi. Tevazu ve teşekkür eseri olarak : "Ben, Ebu Hanife'ye muhaiefet edemem, her zaman ilmiyle beni susturur,o " derlerdi.
Muammer bin Hasan isimli zat, İmam'a hitaben : "İmam Züfer ile İmam Yûsuf, Ebu Hanife'ye nisbetle nasıldırlar?" diye sordular. İmam Hazretleri : "Biz serçe kuşunun şahin yanındaki ehemmiyetine benzeriz." demişlerdi.
Vefat etmeden önce borcunu tasfiye etmişlerdi. Ne kadar parası varsa hepsini kardeşine terk etmiştir. Kardeşi Sabbah, Beni Tahmim Kabilesinde çalışmakta idi.
İmam Züfer Hazretleri ahir ömrüne kadar tâat ve ibadet ile meşgul olmuşlardı. Yüce vicdanları her türlü insani meziyetin cilvegahı idi. Allah ona rahmet etsin.
Facebook'ta Paylaş